26 Eylül 2013 Perşembe

Seksi bir adamın hikayesi:Ünal Başgan

İlk defa Ünal Aysal'ın ismini "Eski Açık Sarı Desene" Belgeselinde görmüştüm.En başta sarı harflerle desteklerinden dolayı teşekkür edilen Ünal Aysal bugün Galatasaray'ın başında ve hafta içi itibariyle aldığı sert bir kararla Fatih Terim'i kapı dışarı edebildi.Peki kim bu adam,bu haftada Ünal Aysal'dayız.

Bu adam kaç yaşında diyenlere?

Nettir cevabım,72 yaşında hazretleri.İstanbul doğumlu ve İsviçre Neuchatel Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur.Medeni Kanun İsviçre iktibas olduğunu düşünürsek bu adam işin kaynağına gitmiş almış gelmiş ilmini.Meslektaş olmak gurur verici demek isterdim ama sayın Aysal hukuk dışında genelde ticaretle uğraşmış bir serüvenin çocuğudur."Biz eskiden çok fakirdik" deyiminin tam zıttıdır aslında.E ne diyelim Allah daha çok versin.

Alo Galatasaray'a başkan olmak istiyorum,ne yapmalıyım?

Galatasaray gelenekler takımıdır.Sanıldığının aksin bir Cumhuriyet söyleminin motto edilmeyeceği araştırılırsa görülür.Bu takımın başkanı olmak için temel 3 şart vardır.

1.Galatasaray Lisesi mezunu olmak (istisnası vardır efendim biliniyor)
2.Zengin olmak
3.Bülent Tulun ile arayı iyi tutmak

Görüldüğü gibi basit bir hesapla herkes Galatasaray Başkanı olabilir.Benim için şu an en zoru 3. madde gibi duruyor zira Bülent Tulun ismi beni kulüpten itiyor ne yazık ki.Ujfalusi Türkiyeye geldiği vakit onu karşılayan Tulun,"buralar bizim bağlar" modundan çıkmadan Kulübü sahiplenene hali ve gözlüklerinin anlamsız çirkinliği beni hakkaten soğutuyor.

Özetle Ben başkan olamayacağım bunu daha iyi anladım.


Ünal Başkan nasıl oldu Ünal Başgan.

Taraftarın hafızası balık hafızası gibidir başarı gelirse,kıyamaz hemen unutuverir.Siz bakmayın Florya'da Fatih Terim nutukları atanların başarı gelince ne hale geleceklerine.Çünkü Fatih Terim'in dediği gibi "Aslolan Galatasaray'dır."Ünal Aysal ilk yıllarındaki soğuk ve futbol bilmez tavrını profesyonel ekiple halletti bir nebze.Kurduğu ekipte iş bölümü nedeniyle rahattı.Başarılar da geliyordu.Yalnız Florya'da bir aslan vardı ki kimseyi oraya yanaştırmıyordu.Neyse canım dendi zamanı gelir elbet.

Yapılan transferler,değişen yönetimler,Galatasaray seksidir sözleri,çilek masalları yumuşak tavrı pahalı güneş gözlükleriyle bir baktık ki bu adam farklı.Akil tavırları Özhan Canaydın'ı hatırlatsa da temel farkı çok sıkıntılı bir aşamada.Ünal Aysal iyi bir profesyoneldir.Bir profesyonel ise ilk olarak amatörlüğünü kaybeder ki bu bazı duyguların kaybolması demektir.Bugün Fatih Terim'i takımdan gönderen de bu ruhsal kayıplardan biridir.

Haklı mıydı,haksız mı?

İşin profesyonelliği bir yana,hukuk bakımından başkan hakedişlerini verdikten sonra istediği hocayı gönderir ve istediği hocayla çalışır.
Etik açısından ise bu hareket hiç doğru değildir.Kulübe yıllarca hizmet etmiş böylesine bir isim bu şekle sokulmamalıydı.En azından "ağlamadan" profesyonelce kovulmalıydı.Fatih Terim'i iyi bilen biri olarak şunu söyleyebilirim:"BU ADAM AFFETMEZ".


Milli Takım'a ne demeli?

İşin bu kısmında Demirören'e güvenmediğimden bir şey demek istemiyorum.Milangaz hisselerinin durumuna bakarsan Demirören için her şey iyi yolda denebilir.
Fatih Terim ise bence bu teklifi kabul etmemeliydi.Kendisinin dediği gibi "bir takımın başında hoca varken ben o takımla görüşmem" demişti.Bundan çıkan bir sonuç var.Sen bir takımın başındayken neden başka takımla görüşüyorsun?Adama sorarlar.

Belçika'nın Bağları,büklüm büklüm yolları

Belçika'ya yerleşen ve Koç'un şirketlerinde çalışmış olan Aysal genç ve dinamiktir.Maden işleriyle uğraşır ve Cumhurbaşkanlığı tarafından yüksek liyakat madalyası alır.Yıllar önce geleceğin Aziz Yıldırımı olacağını öngören gazete haberi her şeyi özetliyor.http://spor.haber7.com/spor/haber/122866-cimbomun-aziz-yildirimi-olacak

Bütün mesele,durun ben söyleyeceğim.

Para.Bugün Aysal'ı başkan yapan parasıdır.Bundan sonra başarı gelmezse para dökerim diye düşünüyor başkan.Bakalım bu filmin sonu ne olacak?




19 Eylül 2013 Perşembe

Gallerli bir Sol Bek:Gareth Bale

Geçenlerde bir arkadaşım aradı ve Galli neresi,nerenin ilçesi deyince açıklama nezaketinde bulundum.Konunun Gareth Bale'den geldiği açık ve netti sormadım ama kısa muhabbettimizde harika,efsane,teknik gibi kelimlerin geçtiği bir çok kelime duydum.Sol blokta böylesine bir oyuncunun çıkması siyasi kanadı bile alevlendirdi Türkiye'de.Uzun girizgahımızın sonu hayırlı olsun.Bu yazımızda Gareth Bale'yi kısaca anlatacağız.

Kim Lan bu herif?
Galli'li neresi dersiniz Birleşik Krallık'a(UK) bağlı 4 büyük devletten biri olan Galler'dir esasında.Başkentin Cardiff olduğu yazların yağışlı kışların ise daha da yağışlı olduğu İngiltere ikliminin hakim olduğu İngiltere adasında olan Bu ülkenin prensi Prens Charles'tir.

Böylesine yağışlı bir iklimden şekilci ve teknik futbolun oynandığı bu memlekette böylesine güzel oyuncuların 100m Euro gibi komik ve kapital paralar etmeyeceeği gerçektir.Açıkçası bir oyuncunun nu kadar etmesi binlerce oyuncuyu cepte bozuk para ile alınacak oyuncular yapmaktadır ki Madrid'in başkanı acilen İlhan Cavcav ile tanışmalıdır.

Şakalar bir yana Villas-Boas'ın özgürlükçü ve serbest rol biçtiği zamanında sol bek oynayan bir oyuncudur Bale.İndir bindirleri ve klasik 4-4-2 KANAT İngiliz oyuncularından biriydi.Hatta kendisi hakkında orta sahada her yerde oynar yorumları komik ve çok komiktir.

Kendisi hakkında yazılan makalelerde efendi çocuk,içkisi kumarı yok laflara inanmayınız efendim.Katı İngiliz ve soğuk tavırları ile kız verilmeyecek tiplerdendir.Gülücüğünün altında yatan kibir ve saçlarım mı bozuldu ya tavrı ile itici ve soğuktur.


Haklısın haklı!

Mesut Özil'in gidişi hakkında pek bir şey söylenemez.Ancelotti abimizin onu sevmediği ve çalışmak istemediği gibi bir gerçek var ortada zaten.

Bu adam bir harika diyenlere Robben gibi merkeze koşular yapabilseydi keşke diyorum.Bu onun en büyük eksiği ve Ancelotti'nin "Benim adım Anceletti , Ben Bu oyunu Bozarım" tavrı karşısında Bale'nin ne yapacağını beklemek güzel olacak.

5m Pound'a Southampton'dan transfer olduğunda Titanic'in demir aldığı bu İngiliz kasabasının takımına iyi paralar kazandırmıştır.
Redknaap ve Bale

Tottenham ve Redknapp

Tottenham'daki İlk senesinde dünyaca ünlü yıldız adaylarının arasında iğrenç bir sezon geçirir Bale efendi.Çıktığı 8 maçta 2 gol 1 asist yapmıştır.

İkinci sezonunda onu takıma dahil eden ve Sevilla ile üst üste 2 sene UEFA'yı alan Ramos efendi bavulları ile gider ve yerine Rednknapp gelir.Uzun süre sakatlık geçirir Bale ve 2008-2009 yılında 16 maçta sıfır gol,asist ile adeta fıs oyuncu olur.

Bir dahaki sezon kadroda kalan ve Ocak 2010 'da kulvar rakibinin sakatlığı ile formayı sırtına geçiren Bale bir daha asla çıkarmadı.O sezon oynadığı harika futbolla sol kulvarın önüne geçmeyi başardı.O zaman zaman açık olarak oynasa da sol bek olarak devam etmiştir.

2010-2011 sezonu ise harika bir sezondur Bale için.Şampiyonlar Liginde 4 gol 9 asist ile yıldızlaşan,ligde ise 7 gol 2 asist yapan Bale Bu çocuk adam olur dedirmiştir kendisine ve o sene Premir Lig Yılın Oyuncusu seçilir.

Beklenen adam Villas-Boas!


Villas-Boas ve Bale
Redknapp'ın deyimiyle 4-4-2 , 4-3-3 garip sayılardır.Ona göre formasyondan çok oyuncu önemlidir.Taktik kuramları sevmez ve tercih etmez.

Villas abimiz ise tam tersidir.Taktik onun için önemli ve değerlidir.İlk geldiği yıllarda 4-2-3-1 e dönen ve 4-4-2 gibi de oynayan Villas abimiz topla oynama yüzdesi yüksek olan ve pas yapan ortadan hücum eden bir takım yaratmıştır.

Villas-Boas 36 yaşında ve futbolculuk kariyeri olmayan hocalarımızdan biridir.2012-2013 sezonu geldiği takımda Bale'yi iyi analiz etmiş ve kim ne derse desin 91m Euro ile satmıştır.

Ancelotti'nin çoktur sözü,Haram malda yoktur gözü!


Ancelotti tüttürürken!
Bizler belki binlerce saat Bale'yi analiz etsek de şu anda onu değerlendirmeyi en çok bilmesi gereken Dış kapının mandalı Ancelotti abimizdir.Bir İtalyana benzemekten çok Bir İngilize benzeyen soğuk adam Ancelettoyi pek sevmem doğrusu.Hatta Meşhur Milan-Liverpool İstanbul final maçında 3-0 öndeyken bir anda yenilerek kupadan elenen abimizin suratını Youtube'dan izleyebilirsiniz.

Bu adam etse etse 10m eder!

Futbol piyasasında nominal değerlerin reel değerlerden ayrılması sorunu ekonomik bir sorun olmaktan öte kapital bir sorundur.Kapitalizmin ve tüketim değerlerinin çılgınlık seviyesine geldiği bir dönemde bir futbolcunun 100m Euro etmesi veya etmemesi sorunu yoktur.
Özetle:Alan razı veren razı kardeşim!

Bu piyasacılık şartları devam ettiği sürece binlerce oyuncu yüksek değerde satılırken böylesi yorumlar beş para etmeyecektir.Bu nedenle az bile vermişler deyip konuyu burada kapatıyor Bale abimize Real Madrid'de başarılar diliyoruz.